20.06.2010

Haberler...Haberler...


Hello blog:) Naber canım, görüşemedik bayağıdr. Açmadım bile seni itiraf edeyim, ama küsüşmedik di mi? Küsüşmedik küsüşmedik, sen bana küsmezsin ki hem. Bak anlatayım neler yaptım ayrı kaldığımız dönemde.
-Hani üreten insan mutlu insandı, hani çalışmak güzeldi. Kim söylediyse bunları çıksın uleyyn ortaya! İliğim kurudu resmen. Çalış, çalış, çalış. Kapris çek, alttan al, alttan alama sinirden kudur tuvalete kaç delirmemek için, deli gibi dosyalara gömülmüşken direktör bir ton daha dosya koysun önüne, telefonların susmasın, günde gelen mail sayısı 3 basamaklı olsun, hepsinin konusu "Acil!!!" ya da "Urgent! ASAP!!" olsun... Ayttt, keseceğim topunuzu be, bir dağılın.
-Ama mutsuz muyum? Değilim. İlk başlarda zorlansam da işi işte bırakmayı öğrendim. Eve gelince kendime ait olan 3.5 saati en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.
-Kilo aldım! Dün açtığım bikini sezonuyla da bıngıl bıngıl etlerim, lıpır lıpır selülitlerim pek feci göründü gözüme. İş yerinde yemek çıkmıyor, dışarda yiyoruz. Izgara, salata, zeytinyağlı falan yemeye çalışsam da sürekli işe yaramamış demek ki. 55'i gördüm yaa:( Öff ki ne öff. İş yerinde nasıl zayıflanır, bilen var mı a dostlar?
-Aşk-ı Memnu bitiyor ya, ay ben bir üzül bir üzül. Bihter'in deli deli, hüzünlü halleri içime pek dokundu. Oysa ki hiç sevmezdim ben Bihter'i. İnteresaaan.
-Limango'dan ilk alışverişimi yaptım. Hüsran oldu. Kendini gün içinde sürekli geriye alan emektar saatimi içim yana yana değiştirmek istedim, Limango'dan kapıverdim fotoğrafı güzel görünen bir tane. Bildiğin duvar saati çıktı!! Duvardaki saatimize kordon takıp koluma bağlasam ancak bu kadar büyük dururdu. Yarın geri gönderiyorum, bakalım neler olacak?
-Aaa bomba haber! Topuklu ayakkabıyla yürüyebiliyorum, yürümek ne demek koşabiliyorum. İnsanlık için küçük, benim için büyük bir gelişme:)
-Abimin düğünü için elbise aramaya bile başlamamıştım ki buldum! Ekol diye bir mağaza, büyük beden satarmış. Bir de prenses elbiseleri satıyormuş meğer. Erkek arkadaşım gördü, o gösterdi, hayatımda böyle güzel elbise görmedim dedi, ee bana da elbiseye aşık olmak kaldı. Bir ara fotoğrafını çekip koyayım bari buraya, böyle lafla olmaz:)
-Stila'nın en sevdiğim ruju discontinued olmuş. Ama nideeen?
-Ramiz'im 4 gün bizdeydi. Ah nasıl alıştım 4 günde, bugün ayrı kalmak pek zor geliyor:(
-Demet Akalın'ın verdiği bir tavsiyeyi deneyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Tarçınlı su tok tutuyor, sıfır bedene düştün sayesinde dedi. Ben de denedim, cidden tutuyor. Bir sürahi suya geceden çubuk tarçın atıp öbür gün içiyorsunuz. Bu kadarcık.
-Benim bu sene iznim yok biliyor musuuun:( Sevgili (!) direktörcüğüm vermedi. Pöf!
-Beni özlediniz mi bakayım hıı?