Bu sene kalpten gidersem eğer kesin bir salı akşamı olacak bu! İnsan sinirlendiğini bile bile inatla aynı diziyi izler mi? İzliyorum işte. Osman'ımın çalı bacakları hatrına şu çemçük ağızlıya katlanıyorum.
Sezon başladığında ilk bölüme şöyle bir göz ucuyla bakıp "Iıııh tutmaz annem bu tutmaz, dönem dizilerinin devri geçti" demiştim. Ama "Öyle bir geçer zaman ki" söylediklerimi bir bir yutturdu bana, üstüne bir de müptelası yaptı. Salı günlerini bırakın fragmanlarını bile iple çekiyorum. Gözümü kırpmadan seyrediyorum.
Osman'ımı, Berrin'i, Mete'yi, bakkalı çakkalı bile çok seviyorum. Ama şu Caroline...
Kızım, piiişşt, aklın varsa İstanbul'da karşıma çıkma. Roldü, karakterdi, diziydi dinlemem o sarı saçlarını dolayıveririm elime. Sen ağzını büzüştüre büzüştüre, şımarık şımarık konuştukça ağzına ağzına vurasım geliyor. Her gözüktüğün sahnede "Evet, ben Cemile" diyip böğrüne böğrüne bıçaklar sokmak istiyorum. Öyle uyuz, öyle gıcık bir tipsin ki içimdeki canavarı uyandırıyorsun. Benim uçan kuşu, böceği seven Osman'ım bile seni sevmeyip kapıları suratına suratına kapatıyor! Bi yürü git memleketine, duymayayım "Ağğlii ağlii" diyişini. Akşamları bir dizi zevkim var onu da sinir harbine, cinayet planlarına dönüştürdün. Kızıııım, bak ben Çemile'ye benzemem kaç kurtar canını. "Ağğğli" bile diyemeden tahtalı köyü boylarsın vallahi! Çemçük ağızlı seni!
Not: Yarınki gazete manşeti: Türk dizisine kendini fazla kaptıran 26 yaşındaki Ç. aklını yitirdi:)