Şu köşe Çilli köşesi

Pretty'im beni mimlemiş. Hem de çok eğlenceli bir mim:) Okuldan geldiğimden beri elimde makine oda oda geziyorum. Seçtiğim köşelerin çoğu odamdan çıktı.

İlk köşe yangından ilk kurtarılacaklar köşesi. Üniversite 1'den itibaren tüm defterlerim, ders notlarım, kitaplarım, projelerim, tezimin kopyaları bu raflarda. O yüzden çok kıymetli bir kitaplık. Bir de 'ara' butonu olsaydı keşke, aradığım notu bulmak bayağı zaman alıyor:) Her senenin başında boy sırasına göre dizilip,1 hafta sonra karmakarışık bir hal alıyorlar. Bu yine toplu hali:)

İkinci köşe nostalji köşesi. Bu tahta kütüğüne yapılmış tablomsu şey benimle yaşıt. Küçükken karşısına geçip "1. balık, 2. balık ama 3. tavuuuk. Yüzen tavuk var demek ki" diye uzun uzun düşünürdüm. Ama o tavuk yaa, balık değil bence:) Fotoğraftaki de en yakın arkadaşımın 13 yaşındaki hali. Canım bugün hala oldu, çok mutlu. Sünger Bob ile kamufle ettim onu. Gerçi etmesem de olurdu 12 senede bambaşka biri haline geldi:)

Takılarımı sapladığım inek. 1 milyonculardan almıştım. Küpeleri muhafaza etmekte çok işe yarıyor. Hem küpeler karışmıyor hem de ben düzgün koyacağım diye stres olmuyorum. Saplayıver gitsin:) Ehem, aynası biraz tozlu mu ne? Şişşt, aramızda;)

Bu ikisi de evimizin yeni üyesi. Sert adam Recai ile narin kız Hanife:) Recai'yi evdeki manyetik alanı emsin diye aldım. Sürekli kaktüslerin manyetik alan üzerine olumlu etkileri hakkında mailler alıyordum. Son zamanlarda başım çokca ağrıdığından deneyeyim dedim. Hanife ise rengiyle vurdu beni. İkisi de toz toprak içindeler şu an, saksılarına bir güzellik yapmak lazım.

Benim köşelerim bunlar. Ben de evinin en sevdiği köşelerini göstermesi için pek tatlı Tuguna'yı mimliyorum.