İtiraf ediyorum, ben bir kuaför-fobiğim! Kuaföre gitmem gerektiğinde tüm enerjim vücudumdan çekiliyor. Kuaförden içeriye adım attığımda ve "Ne olacaktı abla?" sorusuyla karşılaştığımda tüyerim diken diken oluyor. Kuaför terapi gibidir demezler mi kadınlar için? Benim içinse, sinir stres kazandırma merkezi kuaförler.
Saç özel bir şey benim için. Anne, babamın beni severken okşadığı, sevdiğimin "bir teline dünyaları değişmediği". Bu kadar kıymetliyken benim için, hiç tanımadığım birinin onlara hoyratça dokunması hoşuma gitmiyor. Ne zaman gitsem kuaföre, saçlarımı sanki garip bir maddeyi tutarmış gibi tutup bir "hmmm" çekiyor kuaförler. "Ama senin saçın çok kuruu", "Röfle yapalım sana, hem beyazsın sen kendi renginle olmaz", "Saçını böyle nasıl kullanıyorsun, çok kötü olmuş". Ya ben sana saçımı yorumlatmaya mı geldim, istediğimi yap, yorumlama, kınama saçlarımı. Bir markete girip makarna aldığımızda kasiyer "Neden makarna, çok kötü bir tercih" diyor mu? Taksi şoförü eleştiriyor mu gitmek istediğimiz yeri? Sen de sorgulama beni, bırak dağınık kalsın.
Hadi oldu da buldum saçlarıma eleştirmen gözüyle yaklaşmayan bir kuaför, o zaman da beceriksizlik giriyor işin içine. Henüz kuaförden mutlu çıkmışlığım yok, ama ağlamışlığım var. Lise mezuniyetinde saçlarımın güzel bir topuz olmasını istemiştim, kuaför son dakikaya kadar debelenip en sonunda mezuniyete dakikalar kala açık bir saçla yollamıştı beni. Kısaltmayalım, toplanabilsin saçlarım dediğim bir kuaför beni 10 cm'lik saçlarla uğurlamıştı. Madem işini iyi yapamıyorsun, o zaman yapma. Ya da dürüst ol, ben istediğinizi yapamam de.
Bir okudum da yazdıklarımı, neler birikmiş içimde senelerdir. Ama yetti canıma, bekliyorum bekliyorum dazlaklık moda olmuyor:)
.JPG)
12 yorum:
ahhh ben de sanssizim bu yonden
:)) bende ettım ıtırafımı bende oleyım amaaaa benımkı o sekılde degıl ozellıkle roflemı yaptırır ken tek tek cızgılerı takıp ettırıyoruz sabıt fıkırlı bı kadınım bu konuda sıkılıyorum dolayısıyla beklemekten cunku azcık degıl fazlasıyla acele bacıyım tam tabır yerındeyse :))))
Ben de bir türlü sevemedim şu kuaförleri, saçlarımı teslim edemiyorum.Hele de, şu fazla kesen tiplere sinir oluyorum.
Ama saçlarına bakan insanları -kız/erkek- fark etmez, severim.Saçlar önemlidir ya! =)
Sevgiler.
Serrose, yalnız olmadığımı bilmek güzel:)
Eda, ben hiç dayanamam saatlerce kuaförde kalmaya. Bir tek kesime gidiyorum.
Haspam, daha ucundan biraz alana rastlamadım:)
Çilliii:Çok çok ama çok tatlısın yaaa!
Prettyim,canım benim asıl sen çok tatlısın:)
Aynennn :)) Bende de var o fobiden, nefret ediyorum o koltuklara oturmaktan :)) Yilda en cok iki defa uclarini kestirmeye gidiyorum sadece :))
aynen hic sevemedim,
hem vakit kaybı hem moral bozuklugudur benim icin kuafor.
aa sacın cok ince diye baslayip bitmeyen cumleler...
ne yapayım kardesim genetik kodum bu iste.
neyse neyse eline saglik.
Moonish, ben de sadece kestirmeye gidiyorum. Bir düğün, yemek çıkınca ilk "Eyvah, kuaföre gitmem gerek" diyorum:)
Kirazsevdası, yazarken bu konuda kesin tekim dedim. Etrafım kuaförkoliklerle dolu. Tek değilmişim,süper:)
Çoh güsel yazmışsın. Teline değişmemek ne güsel kelime. Burda kuaför çok pahalı bis gitmiyoruz o yüsden.
Bende pek hoslanmam kuofor islerinden hatta kuoforlere hayat hikayelerini anlatan tiplere cok sasiririm :)
Ben sizin alttaki Aytac kuofore geliyorum kesime memnunum ama sadece Aytac keserse memnun oluyorum..O hem sacina bunu yapalim sunu yapalim demez :)
Dishy Fashion, burda ucuz ama işini dogru dürüst yapan yok.
Haydins,Aytaç'a ben de gittim. Biraz kilo aldığım bir dönemde bir çalışanı baştan aşağı beni süzüp "Rejim yapman lazım senin" diyince sinir oldum bir daha gitmedim:)
Yorum Gönder